Bu Blogda Ara

28 Şubat 2019 Perşembe

28. gün-son

28. Bugün meydan okumanın son günü, neler oldu, koca bir ay nasıl geçti, meydan okuma nasıldı merak ettim..

Şubat...Kısa ama bitmek bilmeyen bi aydır benim için. Ama bu sefer çok başkaydı. Olur mu olmaz mı, düzenli yazabilir miyim derken, Ezgi'nin yüreklendirmesiyle başladım ve bitti bile. Gerçekten birilerinin sizi dinliyor olması, aynı hissiyatı paylaşıyor olmanız, aranızda şehirler hatta ülkeler dahi olsa seslerinizi buluşturmanız...her günü çok kıymetliydi bu yüzden.


Umarım devamını da getirebilirim. Yazan, okuyan herkes iyi ki var. Neşemiz daim olsun.

27 Şubat 2019 Çarşamba

27. gün

27. Bazı günler enerjin düşük uyanırsın ya da bir şey olur modun düşer. Ne yaparsın da toplarsın ? Var mı sihirli bir kaç önerin ?


Ben toplamak için hiç uğraşmayan kısımdayım sanırım. Umarım 30umdan sonra bu huyum değişir. Yani resmi olarak Mayıs ayını bekliyorum :) Benim kolay kolay neşem gitmez. Ama gidince de etrafımda kim varsa gününü zehir ediyorum, farkındayım. Yalnızsam da hemen elime bi iş alır onla uğraşırım ya da evi temizlemeye başlarım. Temizlik ve düzen beni mutlu ediyor, evi toplarken ruhumun dağınık köşelerini de topluyorum sanırım. Yani bugün beni siz kurtaracaksınız, bakalım sizde neler var :)

26 Şubat 2019 Salı

26. gün

26. Maddi ya da manevi neye ihtiyacın var ?


Aslında maddi olarak bi şeye ihtiyacım yok. Çünkü gerçekten ihtiyacım olup olmadığına 'bu olmazsa hayatta kalabilir miyim' sorusunun cevabıyla karar veriyorum. Genelde de hayır ölmem diyor o cevap :) Ama manevi olarak elbette uzuuuun bir uykuya ihtiyacım olabilir.

Ama bazı isteklerim de yok değil hayattan. 1 adet karavan ve faiziyle dünyayı gezdirebilecek miktarda bankada para. Çok mu? 

İlgili karavan ektedir, sevgiler...:)

25 Şubat 2019 Pazartesi

25. gün

25. Alfabe oyunu gibi düşün. A-Z ye sevdiğim şeyler listesi. A denince aklına ilk ne geldi mesela ? Böyle tüm alfabeyi hazırla bakalım.

İşte bu liste benim için çok heycanlı bir işin başlangıcı olacak. Aklıma gelen şeyleri yazacağım. Sonra neye dönüşecek göreceğiz :)

A- ARI

B- BALIK
C- CETVEL
Ç- ÇİÇEK
D- DEFTER
E- ELBİSE
F- FOTOĞRAF MAKİNESİ
G- GÖZLÜK
H- HARİTA
I- ISPANAK
İ- İĞNE İPLİK
J- JETON
K- KASNAK
L- LALE
M- MANTAR
N- NAR
O- ODUN
Ö- ÖRÜMCEK
P- PAMUK
R- RADYO
S- SİMİT
Ş- ŞEMSİYE
T- TERLİK
U- UÇURTMA
Ü- ÜZÜM
V- VİŞNE
Y- YELEK
Z- ZARF

24 Şubat 2019 Pazar

24. gün

24. Farklı şehirlerdeyiz ya da aynı yerde bile olsak herkesin önerisi kendine özel olur eminim. Bulunduğun şehir ile ilgili öneri listesi şahane olur bence. Bir günüm var neler yapabilirim orada ? Nerede leziz birşeyler yiyebilirim bir düşün bakalım ?


İş durumundan dolayı Muğla Milas'a geleli 2 yılı geçti. Buraya geldiğimde ilk işim Milas'ın salı pazarına gitmek olmuştu. Ve pek sevmemiştim. Çünkü buraya Çanakkale Biga'dan geldik ve Biga'nın pazarını çok severdim. Ama mevsiminde Ege otları çok bol ve tazedir. Pazarı merak edenlere şöyle bir yazı buldum.

Milas antik bi geçmişe sahip. O yüzden her yerde bi kazı çalışması hakim. Mesela merkezde bulunan Gratis'in yerleri cam ve altında su kemeri yapıları görülüyor :) Apartman için kazılan yerlerin altından tarihi yapılar çıkınca öylece bırakılıyor. Yani ilçenin kendisi açık arkeoloji müzesi :) Merkezi ufak olduğu için her yere yürüyerek gidiyorum ve dar sokaklarda dolaşmak, eski evleri keşfetmek hoşuma gidiyor.

Yemek konusuna gelirsek, her yerin olduğu gibi Milas'ın da köftesi meşhur. Milas merkezde olan Nazmi Usta çok meşhur ama ben orayı sevmiyorum. Yine merkezdeki Migros 'un yan sokağının sonunda Nail usta var, pide arası demeniz yeterli. Ciğer sevenleri de Arastam ciğere alabiliriz, öğlen rakısı ve pancar turşusu eşliğinde 1,5 ciğer (1 az 2 çok gelir)


Bu fotoğrafı foursquare 'den buldum. 2013 yılında paylaşılmış. Bu abi hala çalışıyor :) Biraz sessizdir ama artık anlaşıyoruz biz :)


Öğlen yemeğinden sonra ciğercinin hemen üstünde Çöllüoğlu Hanı var. Şu an restore aşamasında, kapıdan bi bakıp devam edilebilir.

Bir gün vaktim varsa belki bi de Labranda 'ya gidebilirim. Biz Mayıs ayında gitmiştik. Her yer papatya doluydu ve kimseler yoktu. Ama yaz mevsiminde nasıl olur, o sıcakta o kadar yola değer mi bilemem :)

Gün biter ve çok büyük ihtimalle de gece Bodrum'a gidilir :) 

23 Şubat 2019 Cumartesi

23. gün

23. Neler Yapıyorum yazısı hazırlıyoruz. 


Bu günün yazısı için fotoğrafa ihtiyacım olacak. O yüzden şimdilik böyle kalsın. Yarın çok şahane bi şeyler gelecek :)

Geldim :) Şubat nasıl geçti anlamadım. Bunun sebebi elbette blog yazmak oldu. 

Yapıyorum: İlk olarak neler yaptımla başlamak istedim. Çünkü çok yeni bi amigurumi tarifi denedim. Hem de blog sayesinde tanıştığım sevgili Tülin'in yazdığı bi tarif. Çok bekletmeden tanıştırayım, Brunella :) Kendisi gezmeyi çok seven, hafif esintilerde üstüne bi pelerin almayı tercih eden, bukle saçlı bi kızçe. Peri büyüyünce ona yol arkadaşı olması hayaliyle...Çok teşekkürler Tülin, benimle emeğini paylaştığın ve Brunella'yı emanet ettiğin ilk kişilerden olduğum için.









Seviyorum: Peri'yi alıp her gün yürüyüşe çıkmayı çok seviyorum. Hem bana iyi geliyor, hem de Peri dışarı uykularına alışmış oluyor. Bahar geliyor ve bu uyanışı her gün takip ediyorum.

Yiyorum: Mevsim sebze ve meyvelerini. En çok pırasa ve karnabahar. Otlar da yavaş yavaş geliyor. Yıka, kavur, yumurta kır... Bu kadar basit ve lezzetli.

İçiyorum: Bol bol su. Sütü artıran tek şey su bence. Ihlamur, kuşburnu ve biberiye çaylarını da gün aşırı içiyorum sanırım.

Hissediyorum: Bazen tükenmiş ama genelde enerjik hissediyorum :) 

Düşünüyorum: Sırt kısmında ufak bi delik açılan keten ceketime ne işlesem diye düşünüyorum bu aralar.

Hayalini kuruyorum: Yeni yerler görme hayalleri elbette. Bu hiç değişmez.

Okuyorum: Aylık takip ettiğim dergiler dışında kitap okuyamıyorum.

Dinliyorum: Melike Şahin'in yeni teklisini dinliyorum. Siz de dinleyin...

İzliyorum: Tam izliycem bi Peri beliriyor :) 

22 Şubat 2019 Cuma

22. gün

22. İnanıyorum bu yazı faydalı olacak, bildiğin şeyler hakkında ipucu verebilirsin. Ne bileyim mutfak ipuçları ya da fotoğraf ile ilgili ya da şu an hiç aklıma gelmeyen bir şeyle ilgili.. İpuçları hayati önem taşırlar, içlerinde deneyim barındırırlar...

Aklıma gelenleri hemen yazıyorum...

  • makarna haşlarken biraz haşlama suyundan ayırırım, üzerine yaptığım sosu açmak için içine eklerim
  • tahta kaşıkları ayda 1 sirkeli karbonatlı suyla kaynatırım
  • çiçeklerime üvez gelmişse (siyah ufak uçuşan böcekler) içinde sigara külü olan suyla sularım
  • gece yatmadan evi toplar, temizlerim, aslında bu hamaratlık değil, tamamen iş biriktirmek istemeyen üşengeç işi :)
Bu liste arada güncellenebilir. Çünkü arkadaşlarla toplanınca 'bak ben de şöyle yaparım' 'bunu bi de öyle dene' gibi cümleler çok duyulur. 

Ve kim neler yazmış hepsi okunmalı...:)

21 Şubat 2019 Perşembe

21. gün

21. Herhangi bir konuda eleştiri hazırlayabilirsin, telefon uygulaması, kitap, müzik ya da restoran ne istersen sana kalmış


Düşünüyorum hala bulamıyorum derken blog yazılarımı yayınlamamaya yemin etmiş bloggerı eleştireyim madem. Saatleri doğru yazmıyor, bir de hep geç görünüyor yazdıklarım. Sebebini çözmeye çalışıyorum, bakalım.

Misafire ve günlük kullanmaya diye ayrı ayrı alınan eşyalarla dolu evleri

Gösteriş uğruna alınan ama bir gün kullanılan eşya ve kıyafet bağımlılarını

Doğada sadece kendi varmış gibi yaşayanları

Parayı ve etrafında dönen her şeyi
.
.
.
Eleştiriyorum yalan yok. Liste uzar gider. Hepimiz biliyoruz nasılsa değil mi...

20 Şubat 2019 Çarşamba

20. gün

20. Bugün hava nasıl ? Havaya göre bir liste hazırla mesela. ( film, kitap, kıyafet, yemek artık aklına ne gelirse )

Bugün hava 17 dereceydi. Kuşların ötüşü değişti. Ve ilk cemre havaya düştü. Yine her gün yaptığım gibi Peri'yi alıp dışarı çıktım. Ve bu günün listesini düşündüm.


  • Tam bu havaların şarkısı. Her yeni cemrede açar dinlerim. Siz de dinleyin istedim. ÜMMÜŞEN!

  • Eğer okumak için az da olsa vaktim olsaydı bugünün kitabı hala yarım olan, Kuşlar Yasına Gider olurdu :(

  • Bence bugünün filmi değildi ama izledik bi kere napalım, Organize İşler Sazan Sarmalı, kötüydü, çok zorlama olmuş, resmen enerjimi düşürdü.

  • Yemeği de bu akşamın menüsü olsun o zaman, tarhana çorbası, yeşil fasulyenin kurusunun kavurması :) bunun bi adı var mı bilmiyorum ama bu yemekle yeni barıştım. Annem kurutur getirir ben de hiç yapmazdım. Soğanı tereyağda kavurup, üstüne de biraz haşladığım fasulyeyi ekliyorum. Son olarak da 2 yumurta kırıp karıştırıyorum. Bu kadar. 
Yarının havasına hazırım...

19 Şubat 2019 Salı

19 gün

19. En merak edilenlerden, baştan itibaren blog maceranı dinlemek isterim

Aslında uzun yollar önce yazdığım bi blogum vardı. Okul yıllarımda bana eşlik eden, o zamanlar beni etkileyen ne varsa yazdığım özgür bi alandı. Sonrası niye bilmem birden öyle sildim. Bazen olur o bana. İnstagram hesaplarımı da çok silmişimdir :) Sonra Ezgi'yi keşfettim instagramda (sanırım Hürrem Aslan'ın bi paylaşımında denk gelmiş ve hemen takibe almıştım). Sonrası da malum her gün geç de olsa yazıyorum, ve yazılanları okumaya çalışıyorum. Çok keyifli geçiyor yani Şubat, sayenizde 💚


Madem blog tarihim bu kadar kısa, ben de size blogun isminden bahsedeyim. PUMPULİ!



Blogun ismi instagram hesabımla aynı. Dükkan için isim ararken bu olsun demiştim. Eşim Elazığlı. Bayramda el öpmeye onların köyüne gittiğimizde dedesi beni severken Pumpulim demişti. Daha önce de hiç duymadığım için çok hoşuma gitti. Araştırdım ama çok bi şey bulamadım. Sadece bi dilde sanırım pamuk anlamına geliyor. Yani pamuğum gibi bi sevme sözcüğü olabilir. Pumpuli dedenin bana emanetidir 🌿

Bu da işlediğim pamuk broşum, yeri ayrıdır.

18 Şubat 2019 Pazartesi

18. gün

18. Evet bugün yaratıcı günümüz, bugün blogun için yeni bir seri başlat. Bu yazı ilki olsun ve elinden geldiğince her ay devam ettirmeye çalışabilirsin mesela..

Bu serinin adı Bitki İşleri olsun. Bahar kapıda, türlü çeşit çiçekler, otlar... Hep peşlerinden gidiyorum. Çok seviyorum ve çiçek takvimi tutmaya çalışıyorum. Ege'deyiz ve bu bölgenin florası muazzam. Haftasonu gittiğimiz Karacahisar köyünden kareleri buraya bırakıyorum 💚


Anemone coronaria - Taçlı dağ lalesi

Gagea peduncularis - Karga sarımsağı


Bellis perennis - Koyungözü papatyası

17 Şubat 2019 Pazar

17. gün

17. Takıntı denmez belki ama, bazı eşyalara takılırız eskise de hep onları kullanırız ya, var mı senin de böyle takılıp kaldıkların ?

Aslında eşyaya bağlı kalmam kolay kolay. Evi şöyle bi gözden geçirdim, en az 10 sene mazisi olan ne var diye düşündüm. Ve yaklaşık 15 senedir giydiğim ve hala eskimeyen Converse eşofmanım geldi aklıma :) Takılıp kalmadım da bi türlü ayrılamıyoruz. Ne diz yaptı ne lastiği koptu, paramı biriktirip almıştım, hakkını fazlasıyla verdi sağolsun :) 


10 senedir giydiğim kot gömleğim.

12 senedir giydiğim katlama paçalı kısa kot pantolonum.

Ananemin ördüğü hırkam.

Sanırım bu kadar. Ev eşyası yok, her an hepsinden vazgeçebilirim :) 

16. gün

16. Yine bir liste günü, herhangi bir konuda 10 maddelik bir liste hazırla. Artık konu sana kalmış.

Bugünün konusu fotoğraf olsun. Bi fotoğrafa bakarken erkek ya da kadın mı çekmiş diye fotoğrafçıyı düşündüğünüz oluyor mu? Ya da fotoğrafçı denilince aklınızda hemen bi erkek ve elinde fotoğraf makinesi mi belirdi? Ya da erkek fotoğrafçı denmezken neden kadın fotoğrafçı deniliyor? Bu dil aslında her alanda var değil mi...Size sevdiğim KADIN fotoğrafçıları tanıtmak isterim.


  • Vivian Maier -1 Şubat 1926, New York, ABD: Dadılık yapan Maier, çocuklarla dışarda olduğu vakitlerde hep fotoğraf çekmiş ve hiç bastırmamış. Hikayesini merek edenlere bir link !

  • Francesca Woodman - 3 Nisan 1958, Colorado, ABD: Dünyaya daha fazla acı bırakmamak için intihar ettiği söylenen, benzersiz fotoğrafların sahibi. 

  • Diane Arbus - 14 Mart 1923,  New York, ABD

  • Inge Morath - 27 Mayıs 1923, Graz, Avusturya

  • Eva Besnyö - 29 Nisan 1910, Budapeşte, Macaristan

  • Semiha Es - 1912, İstanbul:  İlk Türk kadın savaş muhabiri ve fotoğrafçı. Fotoğraf ararken ben de yeni bir şeye denk geldim, bu fotoğrafın sahibi Semiha Es, fotoğraftaki asker Kore'li küçük kızı donmaktan kurtarıyor ve 8 ay ona bakıyor. Sonrası malum, film oluyor, AYLA.

  • Dilek Uyar Yurdakul - Avukat ve National Geographic 2017 Yılın En İyi Seyahat Fotoğrafçısı Yarışması’ nda İnsan kategorisinde birinci olmuş olan ablamız ve ödülü getiren fotoğraf

Şimdilik aklıma gelenleri ekledim. 10 olmadı sanırım ama oldurabiliriz :)

15 Şubat 2019 Cuma

15. gün

15. En çok merak ettiğin birşeyi araştır, iyice öğren bize de anlat. Bilgileri paylaşalım belki başkasına farklı bir şekilde temas eder ne dersin ?

Bu aralar en çok merak ettiğim ve kafa yorduğum bazı konular, atıksız yaşamak ve çöp satın almamak-üretmemek. Çıkan atıklarımızı en iyi şekilde bertaraf etmek. Bunu da kompost yaparak denemek istiyoruz, bakalım. Kompost, organik ev atıklarımızı dönüştürmek olarak tanımlanabilir. 3 farklı yöntemle kompost yapılabilir. Soğuk, sıcak ve bokaşi kompost. Biz en kolay yöntemi deneyeceğiz, soğuk kompost! 


Bahçeli bi evimiz olsa hemen bostan ekecek, kompost deneyecektik. Öyle bi evimiz yok tabi hala :) ama yaşadığımız alan şimdilik müsait. Geçen sene ufak bi bostanımız oldu. Bu sene de hem bostanı büyütüp hem de kompost deneyeceğiz. Evde ürettiğimiz organik atıkları biriktirmek, yığın yapmak, sonra oluşan bu çok faydalı kompostu gübre olarak kullanmak. Soğuk kompost biraz zaman alan bi işlem ama diğer yöntemler için alan müsait olmadığı için biz bunu denemeye karar verdik. Çıkan artıkları yukarıdaki görsele benzer bi tel içine atıp, üstüne de karbon içerikli (talaş, kuru yaprak.saman...) bi malzemeyle kapatmak. Böylece hem kötü kokmayacak hem de nemli kalması sağlanacak. Bu ikisi önemli yoksa kompost olmaz. Toprağa gömerseniz metan gazı oluşur, sonra olmadık bi patlama, aman yarabbi :)) Yaklaşık 1 sene sonra da kendiliğinden mis gibi bi gübremiz olacak. 

Bu ara bunlara sardım. Bir de minimal yaşam tekniklerine. Yatak odası takımını sattık mesela :) sadece karyola var odamızda. Dolap gömme (bunun başka adı var mı bilmiyorum:) )olduğu için gardırop, komodin, şifoniyer yok. İnanın gerek de yokmuş. Sırada yemek takımını satmak var, hayırlısı :)

Bir de ben bu yazıyı yayınlamamışım, nasıl oldu anlamadım ama sonradan fark ettim. Geç olsun güç olmasın napalım.

14 Şubat 2019 Perşembe

14. gün

14. Sana soruyorum bugün gerçekten nasılsın ?


                                                                              Moisés Mahiques



Bugün iyiyim. Paketli gıda almadım. Yeni çiçekler açmıştı onların fotoğraflarını çektim. Peri 2 saat uyudu ona sevindim. Akşam bi saksı menekşeyle mutlu edildim. Mevzu elimizdekiler ve onlarla iyi olmayı öğrenebilmek. Ama zor bi soruydu kabul ediyorum. 

13 Şubat 2019 Çarşamba

13. gün

3. Bugün görsel zevk günü, bakmaya doyamadığın instagram hesapları ile tanıştır bizi

Tam benlik konu başlığı. Çünkü çok sadık bi izleyiciyimdir. Paylaştığım hesapların çoğu nerden baksan bi 6-7 yıldır izlediğim hesaplar. Sevdim mi çok severim. Evet seçmeye başlıyorum ve seçerken de pek tabi biraz azaltma yapabilirim :) 


NAKIŞÇILARI ŞÖYLE ALALIM

  • YUMIKO HIGUCHI-Japon nakış tasarımcısı. bitiyorum. çok seviyorum. 
  • DEFNE GÜNTÜRKÜN- yerli nakış tasarımcısı :) ah ah ne kopyaları yapıldı işlerinin. niye böyleyiz anlamış değilim!

  • ELENA CARON- nakışçı
  • YULA- yine Japon yine nakış. Japonlar bu işi biliyor. 
  • MENTİ- bu hanımı da çok seviyorum. 
  • MİRTLE- minik minik değişik insanlar

ÖRGÜ-AMİGURUMİ

  • SEDA KAYA- Başlarda Kuzey için takip ediyodum :), sonra bu taraflara taşınınca Bodrum'da atölyesine katıldım. Amigurumi sevgim sayesindedir.
  • YAN- canım Yan, aşkım Yan
  • AHYANE- çok başka bi tarzı var
  • CHİ WEİ - en son tavşan tarifini ördüm şahane oldu :)

DÖVMECİLER

  • PİS SARO- diyecek sözüm yok. 
  • EVA KARABUDAK- şahane bi yetenek kendisi. bi zamanlar Ankara'da idi, kanaviçe dövmeler yapardı, sonra zaten göremedik :) Amerika'da. gitsek de yaptıramayız büyük ihtimal. 
  • RİTA- bu kadın için Kiev'e gideceğim bi gün. hayallerimden birisidir!
  • SOL- ah Kore ah diyorum, şahanedir

ÇİZİMCİLER


DİĞER
  • Caitlin and Manda- O zamanlar instagram yoktu blog vardı. çok güzel DIY projeleri var bu kardeşlerin
  • Joy & Don Prouty- bu ablanın 5 tane çocuğu var! ve fotoğrafçı, saygılar
  • STEPHANİE- videolarını izlerken hipnoz garantili. şu kadının esnekliğinin dörtte birine razıyım
  • DİCLE DOĞAN-  yürüyor. gezmek için değil ama!
  • İREM ÇAĞIL -  sinek sekiz yayınevi kurucusu, bayılıyorum.

Baya tüm listeyi gözden geçirdim, dersime iyi çalıştım bugün :) Aslında daha fazla var severek takip ettiklerim ama genel olarak bu tarz diyebilirim. Tek kusurum beğendiğim halde beğen-memek, bi türlü alışamadım hala. Ama artık dönüp basıyorum like'ı :) Sizde neler var?

12 Şubat 2019 Salı

12. gün

12. Yaşasın meşhur moda blogger'ı gibi hissedebilirsin bugün kendini. Kullanmaktan asla vazgeçmediğin, bittikçe yeniden aynısını aldığın şeylerini yaz da bilgilenelim..


Bu da yine derinlikli bi soru aslında. Alıp kullanmadığımız o kadar eşya, malzeme var ki...Ben yaklaşık 5 senedir bunu düzeltmeye çalışıyorum kendi çapımda. O yüzden kullandığım ürünler beni kurtaran, etkisini hemen gördüğüm ve 2. sini aldığım ürünler. Az ve öz.

Bu kadarcık :) Onun dışında bi de bittikçe aldığım rimel vardır ama marka fark etmez, lazım olunca bakar alırım o kadar. Önceden her indirimde ne var ne yok toplardım ama o günler bitti çok şükür. Şimdi genelde içeriği nispeten temiz ürün kullanıyorum. Bakalım siz de ne var ne yok :)




11 Şubat 2019 Pazartesi

11. gün

11. Son zamanlarda okuyup bitirdiğin kitabın yorumunu yazabilir misin ?


Bu aralar sadece kitapların tozunu alabiliyorum...Hasan Ali Toptaş 'ın Kuşlar Yasına Gider kitabını bitiremedim mesela, yaklaşık 4 aydır bekliyor. Ben de bir önceki okuduğum kitabı sizle paylaşmak istedim. Hikaye türünde olmadığı için de yorumu biraz kısa olacak.


Faruk Akbaş'ın Anadolu Orkideleri kitabı. Cağnım ablamın hediyesiydi. Aslında foto kitap denilebilir. Bilimsel olarak çok etkin değil. Ki zaten önemli olan fotoğraflar. Orkideleri basit hatlarıyla ayırmak için sade bir kaynak. 

10 Şubat 2019 Pazar

10. gün

10. Şimdiki aklım olsa şu bölümde okurdum dediğin bir dal var mı ? Anlat bakalım neymiş ?


Şimdiki aklımız olsa şimdiki aklımız olmazdı :) Ben aslında çok seviyorum okuduğum bölümü, Biyoloji bölümü mezunuyum. Hoş okumasam ne olurdu, hiçbir şey...Hatta umarım Peri büyüyene kadar sistemimiz biraz değişir ve okulsuz öğrenmek yasal hale gelir. Elbette bu anne babaların elinde. Bunu neden istiyorum? Okuduğum okul bana çok şey katmadı. Edindiğim çoğu bilgi kendi merakım ve çabam sayesinde diyebilirim. Bazen bitki isimleri paylaşıyorum (ilgisi olan için pumpuli dükkan'ın instagram hesabı burada) aynı bölümü okuyan arkadaşlarım bile şaşırıyor, nasıl biliyosun diye. Okuduğum okullar da bana çok şey katmadı ne yazık. İlkokulda yaşanan sıkıntılar, ki şimdiki ismi zorbalık olmuş, öğretmenlerin çabalaması ama illa bir şekilde idareye takılması, çünkü idare dediğin idare etmeli, ne gerek var yea...Neyse ne diyodum çok kopmadan toparlamam gerekirse...

Valla seçe seçe en zor bölümü seçtim sanırım ama ben illüstratör olmak isterdim, ek olarak çocuk kitabı yazarlığı da çok şahane olurdu. Ya da bitki ressamı. Türkiye'de şahane bi kadın var mesela, bilmeyen işlerine bi baksın çok seveceksiniz. Büyüyünce Işık Güner olurum belki kim bilir...

Yani olamadım neticede. Okumadığım için değil de, kendimi bu yönde geliştirmediğim için, 'olmak' ne ise o şartları kendime sağlayamadığım için, daha korkusuzca çizip boyamadığım için...Resmen en uzun yazımı yazdım sanırım. Yaramı açtın Ezgi :) size bi kaç şahane görsel bırakıyorum efendim, sevgiyle...




by SOOSH

9 Şubat 2019 Cumartesi

9. gün





9. Hakkında 5 garip şeyi söyle de bilelim ne kadar arızasın

Valla ben sabahtan beri bu sorunun cevabını arıyorum ama bulamadım :) O yüzden beyim kişisine sordum ve işte cevapları: 


  • yersiz korkularım (uçak korkum başı çeker, binerim ama inene kadar dua ederim)
  • çığ gibi büyüyen abartmalarım (neşeyi de kederi de abartırım doğru valla)
  • ansızın gaza gelmem (evet gecenin bi körü evin şeklini değiştirmek, ya da fazla eşyaları elden çıkarmak gibi, bu da doğru )
  • hunharca annelik krizine girmem (Peri ağlayınca ben de ağlıyorum da bu aralar, ama daha 5 aylık, yavaş yavaş alışırım duruma, tabi her ağladığında ağlamıyorum canım :))
  • rüya görüp beyime sarmam (ya bunu yapmayan kadın var mı bilemiyorum :))
Ben demedim o dedi :) ben kendimi anlatmayı da pek beceremem. Beni benden çok görene sormak daha mantıklı geldi. Ama genel olarak kendimi eleştirecek olursam, hiç orta ayarım yok. Ya olacak ya da olmayacak. Ama olmayacağını bilmek isterim mesela. İlla olsun şımarıklığı değil de, suyun boyunu görme isteğimden. 

Bunu da ben ekleyeyim o zaman: Her şeyin mükemmel hale gelmesini beklerken zamanı öldürmek. Yani istediğim fermuarı bulmadan o çantayı dikmemek, o renk ipi bulamadan örgüye başlamamak, o kek kalıbı olmadan o keki yapmamak gibi gibi....Bunu yavaş yavaş aşıyorum ama. Zaman çok kıymetli çok :)

Hadi bakalım ben geceden yazdım yine, yarın bakarım kim ne kadar arıza :)

8 Şubat 2019 Cuma

8. gün

8. Kolaya kaçıyorum, yazıyı sen yazmak zorunda değilsin. Bırak da bizim için seçtiğin 3 alıntıyı okuyalım bugün.



'İnsan sonuna kadar umutlu olabiliyor. Umut bir çare değil ama galiba çareden daha büyük bir şey. ' Mino'nun Siyah Gülü-Hüsnü Arkan



'İnsan bilgisini ve maddi serveti reddediyorum. İnsanoğlu hiçbir şey yaratamaz. Hepsi doğanın eseri. İnsanoğlu bir ot tanesi bile yaratamaz. Onu yaratan doğadır.'Masanobu Fukuoka



'Biz doğayı bilemeyiz. İnsan hiçbir şey değil; mükemmel şekilde devinen doğanın içerisinde hiçbir şey değiliz ve buna olan öfkemizle adeta yıkıp döküyoruz etrafımızdaki her şeyi. Biz sadece doğayla “birlikte” var olabiliriz. O'ndan farklı ya da O'nun dışında değiliz.' Masanobu Fukuoka


'Hiçbir şey senin değil. Kullanmak için var. Paylaşmak için var.' Mülksüzler-Ursula K. Le Guin